Çikolata Kisti Ameliyatı 

Çikolata Kisti Ameliyatı 

Çikolata Kisti Ameliyatı 

çikolata kisti ameliyatı
Çikolata kisti, üreme çağındaki kadınlarda görülen ve östrojene bağımlı olarak gelişen bir kist türüdür. Kısırlık ile doğrudan ilişkilidir, çünkü kesin nedeni bilinmemekle birlikte oosit miktarı ve kalitesini etkilediği düşünülmektedir.

Çikolata kisti bulunan kadınlar için, öncelikle mevcut tedavi seçenekleri analiz edilmelidir. Yumurtalık rezervi, bebek sahibi olunup olunmadığı, kistin boyutu ve yeri, hastanın yaşı, önceden geçirilen tüm cerrahi prosedürler gibi kriterler göz önünde bulundurulmalıdır. Tedavi yöntemlerinden biri de çikolata kisti ameliyatıdır.

Bu sayfayı okumalısınız: Çikolata Kisti Nedir?

Çikolata kisti ameliyatı kaç saat sürer?

Çikolata kisti için yapılan ameliyatlar birden fazla türde olabilmektedir. Kistin türüne, boyutuna, sayısına göre sürede değişkenlik görülebilir. Laparoskopi tekniğiyle yapılan ameliyatlar genellikle 1 – 1,5 saat sürebilmektedir. Açık ameliyatlarda ise bu süre çok daha uzayabilir. Çikolata kistlerinin operasyonu zahmetli bir iştir. Kistlerin yanında rahimin veya yumurtalıkların alınması da söz konusu ise işlemin süresinde artış görülür.

Çikolata kisti ameliyatı sonrası iyileşme süreci nasıl olur?

Çikolata kisti ameliyatının hangi yöntemle yapıldığı, iyileşme sürecinde etkilidir. Laparoskopik veya robotik cerrahi ile yapılan ameliyatlarda hastaneden taburcu olma süresi 1 gündür. Hastanın günlük yaşamına geri dönebilme süreci 1-2 hafta gibi kısa süre içerisinde gerçekleşebilir. Ancak açık ameliyat yapılması gerekiyorsa hem hastaneden taburcu olma süresi, hem de iyileşme süreci uzayacaktır. Açık ameliyatta yapılacak işleme göre tamamen iyileşme, 1 ay ve üzeri bir zaman alabilir.

Çikolata kisti ameliyatı sonrası gebelik oluşur mu?

Çikolata kistleri için yapılan ameliyatların öncelikli hedeflerinden biri de gebelik oluşumunu sağlamaktır. Rahim ve yumurtalıkların çıkarılmasını kapsamayan operasyon türlerinde, kadının hamile kalma şansı eskiye oranla yüksek oranda artacaktır. Ameliyat olan kadınlara ayrıca hormon tedavisine de başlanarak bu sürecin daha kısa olması hedeflenmektedir. Yapılan araştırmalara göre çikolata kisti ameliyatı olan kadınların birçoğu ilk sene içerisinde doğal yöntemlerle hamile kalmıştır. Doğal yöntemlerle gebelik oluşmasa dahi, kistlerin tedavi edilmesinden sonra yapılan tüp bebek yönteminde başarı oranının yüksek olduğu bilinmektedir.

Çikolata kisti ameliyatından sonra nelere dikkat edilmeli?

Çikolata kisti ameliyatlarından sonra beklenen en olumsuz sonuç, çikolata kistinin tekrar etmesidir. Çikolata kisti kesin olarak yok edilen bir hastalık değildir. Östrojen hormonunun etkisiyle üreyebildiği için, kadında bu hormon salgılanmaya devam ettikçe nüks etme riski de bulunur. Ancak rahimin ve yumurtalıkların tamamen alındığı açık ameliyatlardan sonra bir daha çikolata kistinin görülmeme garantisi bulunur.

Cerrahi işlemden geçen tüm kadınlar, operasyondan sonraki ilk 6 ay içerisinde düzenli olarak doktor kontrollerini yaptırmalıdırlar.

Çikolata kisti ameliyatı riskleri nelerdir?

Çikolata kisti, 6-7 cm den daha büyük boyutlarda ise, hızlı büyüyorsa, şikayetleri hastada günlük yaşamını altüst ediyorsa ameliyat gerekmektedir. Ancak, bu tedavi türü başarılı bir kesin çözüm değildir. Özellikle doğurganlıklarını korumaya isteyen kadınlar için, çikolata kisti ameliyatları risklidir. Cerrahi işlemlerden sonra AMH hormonundaki belirgin düşüş riski, kist duvarıyla yumurtalık korteksinin yanlışlıkla çıkarılması, iltihaplanma, koter veya vasküler bozulma nedeniyle oluşan yaralanmalar doğurganlıkta düşüş yaşatabilir. Bu riskler, her iki yumurtalıkta da çikolata kistleri varsa kat kat artar ve kadın erken menopoza girebilirler. Çikolata kistleri yumurtalıkları ve rahimi etkilemişse, tüm üreme organlarının alınması da seçeneklerden biridir. Böyle bir durumda kadının bir daha çocuk sahibi olamayacağı kesinleştiği için, genellikle yaşça büyük ve daha önce doğum yapmış kişilere uygulanmaktadır.

Çikolata kisti ameliyatı uygulayacak olan doktorun cerrahi deneyimi de bu konuda çok önemlidir. İyi bir cerrahi teknik uygulandığında yumurtalıkların daha az etkilenmesi söz konusu olabilir.

Dr. Havva Pars Ağargün

1968 yılında Kırşehir’in Mucur ilçesinde dünyaya geldi. İlk ve ortaokulu Mucur’da okuduktan sonra lise öğrenimine İstanbul Kız Lisesi’nde devam etti. 1991 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesini bitirdikten sonra Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Aile Panlaması Biriminde çalıştı. 1999 yılında Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı oldu.

Yorumlar

Bir yorum yazınız