Doğum hikayemi gebeliğimin 17. haftasından başlatmak istiyorum 😊

Doğum hikayemi gebeliğimin 17. haftasından başlatmak istiyorum 😊

Doğum hikayemi gebeliğimin 17. haftasından başlatmak istiyorum 😊

13 Ekim günü, tam 40 haftayı doldurunca doğum kasılmalarım başladı ama ben doğum hikayemi gebeliğimin 17. haftasından başlatmak istiyorum 😊 Çünkü o zaman Havva Hanım’ın doğuma hazırlık eğitimine katılmıştım ve doğumun sonuna kadar beni yönlendiren, etkisi süren şeyler öğrendim. Eğitime katılmadan önce ne olursa olsun normal doğum çok korkunç geliyordu. Her şeye rağmen sezaryen daha sıcak geliyordu bana çünkü fazlasıyla korkuyordum normal doğumdan. Ama eğitim o kadar güzel geçti ki “hadi doğum yapayım artık” dediğim zaman oldu kendi kendime. Yaz olunca İstanbul’dan Kayseri’ye gitmemiz gerekti ve Havva Hanım sağolsun beni çok kıymetli bir arkadaşına yönlendirdi. Artık onunla devam edecektim ve doğumu da onunla yapacaktım. Elhamdülillah doktorumu çok sevdim. Erken doğum tehlikesi vs. derken son güne ulaştık.😊  Kordonu boynuna dolandığı için kasılmaların başlayınca hemen gel, kontrolümüz altında ol dedi. 39. haftada nişan geldi ve her gün oldu olacak diye bekledik. 😊 Kontroller de iyice sıklaştı. En son 12 Ekim günü kontrole gittiğimizde doktorum “yarın bu saatlerde 5 cm açıklıkla gel bir kaç saat içinde de doğum yap” dedi bana. 😊 Şaka ile karışık vs. olsa ben doğum yapacak gibi hissetmeye başladım. Yürüdüm, merdiven inip çıktım bol bol 😊 Akşam biraz ağrılar başladı ama emin olamadım. Sabah namazından sonra beni uyandırmaya başladı ağrılar. Kahvaltı yapıp gidelim diye düşündüm. Uzun bir duş aldım. Kasılmalar artmaya başladı… Beni Doğumhaneye aldı muayene etmek için 7 cm açıklık varmış. Suyumu açtı. Bir sürpriz bizi bekliyormuş meğersem, bebek kakasını yapmış… Normal de kakasını yaptı diye sezaryene alınan çok fazla insan duydum ama doktorum çok sakin bir şekilde söyleyince panik olmadım. Her şey normal gibi devam ediyorduk. 😊 Üstünü giyinip odana geçebilirsin dediler. Kendim getirdiğim kıyafeti giymek istedim… Giyinip odama geçtim. Yanımda eşim ve kayınvalidem vardı. Ben çok mutlu bir şekilde gülümsüyordum ve ebeler bana çok garip bakıyorlardı. 😊 Biri ilk doğumun mu diye sordu, evet dedim. Şaşırdı, nasıl bu kadar ağrısız ilerleyebildi dedi. 😊 NST ye bağladılar, kordonu boynunda ve kakası olduğu için. Her şey çok güzel gidiyordu. Çok yakında kucağımda bir bebek olacaktı. 😊 Doktorum sürekli beni kontrole geliyordu. Plates topu ve sünger gibi bir şey getirdiler. Kasılmaların oldukça şöyle yap diye hareketler gösterdiler. Damar yolu açmak için gelince ben suni sancı mı vereceksiniz dedim. Hayır, sadece acil bir şey olursa diye şimdiden açıyoruz dediler. Kasılmalarım yavaş yavaş artıyordu ama dinlene dinlene geliyorlardı. Ebeler gelip gittikçe şaşkın gözlerle bakıyorlardı. Şuan çektiğimin sancı olmadığını söyledi ve güldü birisi hatta. 😊 Hala iyi olduğumu gören ebe doktor hanıma “hocam indüksiyon başlayalım mı” dedi. Gerek yok kasılmaları var zaten dedi. Ben vakit geçirmek için ne yapsam diye düşünürken, Meryem suresini okuma kararı aldım. Tam Hz. Meryem’in doğum hikayesini okudum, bitti, içeriye doktor hanım girdi, muayene etti. Aslında bekleyebiliriz istersen ama riskler olduğu için hızlandırsak daha iyi dedi. Bir serum getirmişlerdi. Suni sancı değil onun bir düşük dozu, ben başlamayı tavsiye ediyorum sen nasıl istersin dedi. Ben de başlayalım o zaman dedim. Aklıma ilk önce “Suni sancı aldıktan sonra kafayı yiyecek gibi oldum” diyen insanlar gelse de daha sonra Havva Hanım’ın aslında suni sancı farklı değil, normalde olacak olandan fazla bir sancı değil dediği geldi ve kendimi rahatlattım. Saat 15.00 gibi serumu taktılar. Dinlenmelerle gelen kasılmalar iyice artmaya başladı. Ben de sona yaklaştığımı anlamaya başladım… Bir ara midem bulandı ve kustum. Bunun iyi bir şey olduğunu söylediler.  Her şey tamam aslında ama kordonu geri çekiyor dedi doktorum. Bu arada ıkınma hissi geldikçe ıkınmamı söylediler. Bu beni çok rahatlattı. Kendimi sıkmak yerine ıkınıyordum ve sanki aşağıya indiğini hissediyordum. Son anlardaydık artık ama ben o dayanamayacağım sancı gelmediği için onu bekliyordum hala. Benim ıkınmam yeterli gelmedi kordondan dolayı, karnımın üzerinden bir ebe bastırarak yardımcı olmaya çalıştı ama yine yeterli olmadı. Yanımızda bir kadın doğum doktoru daha vardıi o da yardımcı oldu. Ben ıkınma hissi geldikçe ıkınıyordum, bu sefer başka bir ebe geçti karnımın üstünden bastırmaya. Son gücüyle bastırıyor olmalıydı nefes alamayacak oluyordum ama bana yardımcı oluyor diye sevindim yine 😊 ve ben dayanamayacağım sancıyı beklerken bana ıkınma dediler; “niye ki doğdu mu” dedim. 😊 O sırada sesini duydum zaten, sonra da kucağıma geldi. Çok büyük şaşkınlık içindeydim doğum bitmiş olamazdı ama olmuş bitmiş kucağıma da vermişler. 😊 Saat 18.00 civarı doğmuş oldu elhamdülillah. Çok değerli vakitlerdi. Rabbim isteyen herkese nasip etsin inşallah. Hikayemi böyle güzel yazabilmeme vesile olan Havva Hanım’a çok çok teşekkür ediyorum💐💐💐

 

N.E

Dr. Havva Pars Ağargün

1968 yılında Kırşehir’in Mucur ilçesinde dünyaya geldi. İlk ve ortaokulu Mucur’da okuduktan sonra lise öğrenimine İstanbul Kız Lisesi’nde devam etti. 1991 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesini bitirdikten sonra Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Aile Panlaması Biriminde çalıştı. 1999 yılında Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı oldu.

Yorumlar

  • Fehime Görkan

    💕

Bir yorum yazınız