Nis 25, 2025
Hamilelikte Psikolojik Destek: Ruhunu da Dinlemeyi Unutma

Hamilelik, sadece yeni bir canın oluştuğu değil; bir kadının, kendisinin yeni bir versiyonuna doğru dönüşmeye başladığı özel bir süreçtir. Bu dönüşüm, yalnızca bedende değil, zihinde ve kalpte de olur. Hormonların etkisiyle hızla değişen ruh halleri, hayatın tüm yönlerini yeniden düşünmeye başlamak ve anne olmanın ağırlığıyla gelen belirsizlikler… Tüm bunlar, anne adayının iç dünyasında güçlü bir hareketlilik yaratır.

Bazen içiniz sebepsiz yere daralır. Bazen sevinmeniz gerekirken ağlarsınız. Bazen her şey yolunda giderken, içinizde bir eksiklik hissedersiniz. Bu duygular sizi korkutmasın. Ruhun da beden kadar bu sürece hazırlanması gerekir.

Ruh Halindeki Dalgalanmalar Ne Anlatır?

Hamilelik boyunca anne adayının yaşadığı ruhsal dalgalanmalar, çoğu zaman yalnızca hormonlara bağlanır. Oysa ki bu dönem, bir kadının hayata, kendine ve sevdiklerine dair birçok şeyi yeniden sorguladığı çok katmanlı bir süreçtir.

“Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” düşüncesi hem heyecan hem de kaygı yaratabilir. Vücudunuzdaki değişimlerle birlikte, “kendim gibi hissetmiyorum” diyebilirsiniz. Önceki yaşamınızda kolayca başa çıktığınız şeyler sizi şimdi yoruyor olabilir. Bu yaşadıklarınız sıradan değil; değerli, anlamlı ve dikkate alınması gereken duygulardır.

“Bunları sadece ben mi yaşıyorum?”
Hayır, yalnız değilsiniz. Hamilelik sürecinde birçok kadın benzer duygulardan geçer. Ancak herkesin duyguları ve baş etme biçimi farklıdır. Bu yüzden kendi yaşadıklarınızı bastırmak ya da küçümsemek yerine, onları anlamaya çalışmak ve kabul etmek ilk adımdır.

Psikolojik Destek Ne İşe Yarar?

Psikolojik destek, duyguların bastırılmadan, yargılanmadan konuşulabildiği güvenli bir alan sunar. Bu sayede anne adayı, kendi iç dünyasını tanır, korkularını dile getirir ve güçlenir.

Unutulmamalıdır ki annenin ruh hali sadece onu değil, doğrudan bebeği de etkiler. Anne karnındaki bebek, annenin stres düzeyinden, kalp atış hızından, nefes alışından bile etkilenir. Sürekli bir kaygı ya da korku hali, hem annenin enerjisini tüketir hem de bebeğin huzurlu gelişimini zorlaştırabilir.

Bir uzmanla konuşmak, tüm bu duygusal yükü taşımada tek başına olmadığınızı hatırlatır. Bazen sadece “anlaşıldığınızı hissetmek” bile iyileştirici olur.

Kendini İyi Hissetmenin Küçük Ama Güçlü Yolları

  • Günlük tutun: İçinizden geçenleri yazmak, hem duygularınızı düzenler hem de farkındalık oluşturur.
  • Gevşeme teknikleri uygulayın: Nefes çalışmaları, hamile yogası ya da meditasyon, zihninizi sakinleştirir.
  • Bir destek grubu bulun: Benzer süreçlerden geçen kadınlarla konuşmak, yalnızlık hissini hafifletir.
  • Sevdiklerinizle açık iletişim kurun: İhtiyacınızı dile getirmek, yükünüzü azaltır.
  • Kendinize alan açın: Her gün sadece kendinize ait 10 dakikalık bir zaman bile büyük fark yaratır.

Eş ve Aile Desteğinin Önemi

Bu süreçte anne adayının çevresinden göreceği destek, ruhsal dayanıklılığı üzerinde çok etkili olabilir. Anlayışla yaklaşan bir eş, yargılamadan dinleyen bir anne, varlığıyla huzur veren bir arkadaş… Her biri annenin kendini güvende hissetmesini sağlar.

Küçük bir not: Bazen “çok hassas davranıyorsun” gibi cümleler iyi niyetle söylense de, anne adayının duygularını geçersizleştirebilir. Bu yüzden çevrenizdekilerle açıkça konuşmak, neye ihtiyacınız olduğunu paylaşmak çok kıymetlidir.

Ne Zaman Profesyonel Yardım Almalı?

Bazı duygusal tepkiler, normalin ötesine geçebilir. Özellikle aşağıdaki belirtiler varsa profesyonel bir destek almak faydalı olur:

  • Sürekli mutsuzluk ya da boşluk hissi
  • Uyku ya da iştah bozuklukları
  • Geleceğe dair yoğun karamsarlık
  • Kendine zarar verme düşünceleri
  • Eş ve çevreyle iletişimde zorluk

Yardım almak zayıflık değil, bilgeliktir. Kendinize ve bebeğinize değer verdiğinizin bir göstergesidir.

Son Söz: Ruhun da Bu Sürece Hazır Olsun

Hamilelik bir mucize… Ama bu mucize sadece fiziksel olarak değil, duygusal olarak da taşınması gereken bir yük getiriyor. Bedeniniz nasıl dinlenmeye, desteklenmeye ihtiyaç duyuyorsa, ruhunuz da aynı ilgiyi hak ediyor.

Kendinize nazik olun. Zorlandığınızda bunu kabul edin. Ve unutmayın: Ruhunuz iyi oldukça, bedeniniz de, bebeğiniz de huzur bulur.

DR. HAVVA PARS AĞARGÜN

1968 yılında Kırşehir’in Mucur ilçesinde dünyaya geldi. İlk ve ortaokulu Mucur’da okuduktan sonra lise öğrenimine İstanbul Kız Lisesi’nde devam etti. 1991 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesini bitirdikten sonra Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Tedavi Merkezi Aile Panlaması Biriminde çalıştı. 1999 yılında Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı oldu. 2001-2002 yılında ABD’de University of Illinois at Chicago’da Reproduktif Endokrinoloji ve Infertilite Bölümünde çalıştı. Serbest Kadın Hastalıkları Uzmanlığının ardından 2009 yılında Memorial Hastanesinde Üremeye Yardımcı Tedavi Yöntemleri (Tüp Bebek) eğitimi ve sertifikası aldı. İstanbul’da özel hastanelerde çalışmaya devam etti. Hastalarına daha nitelikli zaman ayırmak için 2016 yılından itibaren kendi muayenehanesinde hasta kabul etmektedir. Özel olarak; IVF (Tüp bebek), Doğal Doğum, Sezaryen sonrası vajinal doğum (SSVD)
konularıyla ilgilenmektedir.

0 Yorum

Bir İçerik Gönder

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir