O nasıl bir mutluluk, fıtrata uygun olan doğum şekli ne güzeldi…

O nasıl bir mutluluk, fıtrata uygun olan doğum şekli ne güzeldi…

O nasıl bir mutluluk, fıtrata uygun olan doğum şekli ne güzeldi…

Ben de doğum hikayemi yazayım dedim 😊

Dünya evine giren her çiftin hayalidir bir evlatları olacağı müjdesini almak, biz de bu müjdeyi aldıktan sonra hastane arayışlarına başladık. A plus bir hastane olsun istedik, ki her şey yolunda gitsin en güzel şekilde kucağımıza alalım çocuğumuzu… Hamileliğin ilerleyen zamanlarında dört hafta sonu boyunca hastanenin düzenlediği eşli doğum eğitimi aldık, bu eğitimlerden aklımızda kalan şey sancının çok olduğuydu sadece… Bebeğim 37 haftalık olunca hareketlerinde azalma var diye doktorum bebeği sezaryen ile alalım anne karnında büyümüyor bari dışarıda büyüsün demişti. Biz de buna itiraz edip sonuna kadar bekleme kararı aldık. 42. Haftaya kadar doktorum doğuma hazırlıkla ilgili hiçbir şey söylemedi, bizim de bilgisizliğimiz hazırlıklarımız sadece bebeğin gelişine yönelikti.

42. hafta olunca doktorum artık daha fazla beklemeyeceğini, bebeği dünyaya getirmem gerektiğini söyledi. “Bu kadar bekledin bebeğin başına bir şey mi gelsin” diyerek söyleyince mecburen sezaryen ile oğlum dünyaya geldi. Ameliyatla ilgili tek aklımda kalan hatıra ameliyathanede ayılınca karnımı tutup oğlum nerede, karnım inmiş oğlumu verin bana, bir şey mi oldu ona diye hıçkırıklarla ağlamak olmuştu …. Sonrasında kanamam tam 9 ay aralıklarla devam etti. Bu durumun düzelmesi için İstanbul’da kaç doktor gezdiğimi hatırlamıyorum bile… Sezaryen ameliyatından dolayı rahim duvarına yapışan kan sebebi ile denildi. En son bu da benim için ayrı bir tramvaydı… Doğum sonrası üzerimde bir mutsuzluk bir hüzün vardı. Doğum böyle bir şey miydi, hissizlik hali miydi? Ben nasıl doğum yapmıştım? Ne bir belirti, ne sancı, ne açılma! Artık yeter denilerek sezaryene tarih verilen bir gebe! Oğlum iki yaşına basınca ikinci hamileliği düşündük. Anne olmak istiyorum ama o ameliyathaneye bir daha asla girmek istemiyorum! Peki ne yapacaktım??

SSVD duydum. Zaten ilk doktordan dolayı kadın doğum doktorlarına güvensizliğim oluşmuş. başladım araştırmaya, herkese sordum, her yeri aradım, iyi güvenilir bir doktor var mı diye. Facebook’da sezaryen sonrası vajinal doğum yapan tüm doktorların adlarını çıkarıp liste yaptım. Tek tek aradım hepsiyle görüştüm. Eşim “yeter artık karar ver” diyene kadar 😬😬 Havva Hanım’a gideceğim dedim… Neden dedi, neden onu seçtin? Temkinli samimi huzurlu dedim ve başladık gitmeye. O süreçte Facebook’tan Esra’ya mesaj attım tanışmak için, doğuma yakın görüşelim diye. Artık bilinçli bir gebeydim, ne yapmalıydım doğal yolla anne olabilmek için…? Zeynep Kamil’deki 6 hafta süren gebelik eğitimine katıldım. Aman Allah’ım neler varmış doğuma hazırlık için… Spor yapmak, çeşitli hareketler, içilecek çaylar, doğumun ne olduğu neler yapmam gerektiği, daha bir dünya şey, yaz yaz not al bitmiyordu. Allah aşkına ben ilk doğumumda aldığım eğitimde bunların hiçbirini duymamıştım! Sonra Havva hocamın eğitimine katıldım. Bilgiler arttıkça artıyordu ve bilinç düzeyimde…

Son haftalara gelmiştik eşim her muayenede spor ve hareketleri yapmadığımı Havva hocaya söylüyordu. Havva hocada yapmazsam SSVD olma ihtimalinin düşeceğini, yapmam gerektiğini anlatıyordu. Galiba korkuyordum, evet acı çekmekten çok korkuyordum… Nasıl doğuracaktım…? dayanamazdım. Olsun yine sezaryen olurdum… 41. haftamda Cumartesi sabahı kırmızı bir akıntı geldi. Allah’ım bu nişandı. Hemen eşime söyledim bebek geliyor diye. İlk yaptığım şey süs poşetlerini kapıya koymaktı. Hastane süsü olmadan olmazdı 😂😂😂

Hemen Havva hocaya gittik. Nişan geldiğini ama açılma olmadığını, hareketlere devam etmemi söyledi. Nasıl mutlu olmuştum. Normal doğurabilirdim belki, demek nişan dedikleri buydu…

O günden sonra tam 5 gün hiçbir gece uyumadım. Nasıl bir ağrı nasıl bir acı sadece oturabildim. Her gece, doğuruyorum, doktoru arayalım diyorduk, sabah olunca geçiyordu. En son Perşembe günü muayenem vardı, çatı muayenesi yaptı Havva Hanım. Yüzünde bir gülümseme, tavana bakıp “2 3 olmuş sabrım” diyor. Ben de tavana bakıyorum, açıklığı ölçen alet orada herhalde diye 🙈😂😂 Dedi sen yarın doğurursun sanırım. Akşam olmuştu, yine korkulu rüyam sancılar başladı. Sabaha kadar gözümü kırpmadım. Yarım saatte bir eşimi kaldırıyorum; hadi doktora gidelim, sancı geçiyor yok otur gitmeyelim, sancı geliyor ay geliyor dayanamıyorum hadi gidelim… Böyle geçti 😊 Sabah sancım artık artmıştı, Havva Hanım muayene etti 4 cm olmuş haydi hastaneye dedi. Hemen Esra’yı aradık, Esra olayı da garip, hiç tanımadığım biri bana nasıl yardım edecek dedim eşime….

Hasteneye geldik, Esra da geldi… Çantasından gerekli şeyleri çıkardı, haydi kalk dans edeceğiz, hareket yapacağız dedi… Dedim Allah’ım ne diyor bu?! Şaşırmıştım, çok samimi sıcak halden anlayan merhametli tavırlarına. Benim sancım değişikti, sancı sadece baldırlarıma vuruyor, beni yürüyemez hale sokuyordu. Tüm vücudum titriyordu. Esra, buna rağmen beni kaldırıp haydi biraz daha canım biraz daha lütfen lütfen çok az kaldı diye son hareketleri yaptırıyordu. Ardından Havva hocam geldi başladı kuran okumaya… Başka birine desem, doktorum geldi başımda kuran okudu diye, yok artık derdi herhalde 😊 Çatı muayenesi yaptı hoca, 7 cm di şimdi. Biraz sabret zorlayacak ams az kaldı dedi. Saatler ilerliyordu, dayanılmaz bir ağrı resmen baygınlık geçiriyordum. Esra, eşim ve hocam başımdalar, biraz daha dayanmam için çaba sarf ediyorlar. Ben de artık beni sezaryene alın size söylüyorum dayanamıyorum yeter diye bağırıyordum. Havva hoca eşimden bana Türk kahvesi almamı söyledi. Getirdi, onu içirdiler bana. Sonra da Esra duşa soktu, biraz açıl kendine gel güç topla diye ama ben baldırıma vuran sancılardan yeter size diyorum duymuyor musunuz, sezaryen diye bağırıyordum. Esra, canım lütfen dayan çok az kaldı diye olanca gücüyle yardım ediyordu. Havva hocam dua okuyup sabretmemi söylüyordu. En son eğer açılman hala 7 ise sezaryene alacağım deyip muayene etti ve 10 olmuş artık sancı yok ıkınma var diyerek güldü. Hemen arabaya kondum. Gerçekten de sancıdan eser kalmamıştı. Doğumhaneye girdik, çatala çıktım Allah’ım, ben de bir cesaret bir kararlılık ne derlerse onu yapacaktım. Eşim başımı tutuyor, Esra elimi ne olur bırakma, beni bırakma Esra ne olur yardım edin hocam diye ağlıyordum. Ikın dediler olanca gücünle ıkın. Başladım ıkınmaya, nasıl bir ıkınma çıksın diye 😂 Rabbim ne güzel programlamış ıkınmak bu kadar güzel olur mu. Haydi bağırma sadece ıkın diye bağırırken onlar, ben son gücümü toplayıp ıkınmaya devam ettim. En sonunda Allah’ım bir rahatlama oldu… Herkes durdu, bağırışma bitti, doğdu dediler. Dedim elhamdülillah elhamdülillah, bebek Havva hocamda. O Allahu Ekber diyor 😢Hemen kucağıma verdiler ama çok durmadı, ebe bir sıkıntısı var dedi. Yoğun bakıma aldılar, ciğerlerine su kaçmış. Sonra, çok yoruldum uyutun beni dedim. Anestezi yapıldı. Dikiş atılırken Allah’ım nasıl huzurlu bir uyumaktı o, nasıl bir mutluluk, fıtrata uygun olan doğum şekli ne güzeldi. Sezaryende olsam üzülmezdim. Sancı nedir görmüştüm, annelik nasılmış öğrenmiştim… O emanetin gelişi ne kıymetliymiş.

İşte böyle bu güzel hatırada, samimiyeti verdiği güven ile baş rolde olan Havva hocama, hastanedeki sancı çekerken, yakınlığı, sıcaklığı, ilgisi ile bana en büyük yardımı yapan Esra’ya çok teşekkür ediyorum. Mutlu son 😊

 

K. K. AYLANÇ

Dr. Havva Pars Ağargün

1968 yılında Kırşehir’in Mucur ilçesinde dünyaya geldi. İlk ve ortaokulu Mucur’da okuduktan sonra lise öğrenimine İstanbul Kız Lisesi’nde devam etti. 1991 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesini bitirdikten sonra Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Aile Panlaması Biriminde çalıştı. 1999 yılında Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı oldu.

Yorumlar

  • Neslihan Kaykun

    Allah’ım, sanki anlatırken yaşattınız maşallah subhanallah diyorum.. Darısı bizlere olsun inşallah 🤲🏼

Bir yorum yazınız