Tüp Bebekte Düşük Riski Daha Yüksek mi?

Tüp Bebekte Düşük Riski Daha Yüksek mi?

Tüp Bebekte Düşük Riski Daha Yüksek mi?

Tüp bebek süreci umut, hayal kırıklıkları, stres gibi birçok karmaşık duygu içerir. Tüm bu duygulardan sonra tedavinin başarılı olduğunu görmek yerini, sevinç ve rahatlama duygularına bırakır. Bu aşamadan sonra çiftler yeni bir endişe içerisine girebilir. En yaygın korku; özellikle geçmişte bir ya da daha fazla düşük geçirmişseniz, yeniden düşük olmasıdır.

Özellikle tüp bebek tedavisi yeni deneyen ve başarılı sonuca erken ulaşan hamileler, tüp bebekte düşük riskinin daha fazla olup olmadığını merak eder. Tüp bebek yöntemi, düşüğün gerçekleşmesine herhangi bir katkıda bulunmaz. Bununla birlikte bir kadının doğurganlık tedavisine başvurmasına neden olan temel nedenler, bazı tüp bebek hastaları için hamile kalmayı daha zor hale getirebilir.

Tüp bebekte düşükler neden olur?

Erken gebelik kaybına neden olan en yaygın iki neden implantasyon disfonksiyonu (rahim embriyoyu kabul etmemektedir) veya embriyonun genetik bir anormalliğidir. Tekrarlayan düşüklerden muzdarip olmanız durumunda, implantasyon (yerleşme) zorlukları önemli bir faktör olabilir. Bağışıklık sistemi bozuklukları, tiroid yetersizlikleri, rahim iç tabakası ile ilgili sorunlar veya rahimin anatomik düzensizliği gibi durumlardan kaynaklanabilir. Tedavinin başlangıcından itibaren doğru bir teşhis, risk seviyenizi anlamaya yardımcı olacaktır.

Embriyonun kromozomal bozukluğa sahip olması, erken düşüklerin %80’inin nedenidir. Bu kromozomal anormalliklerin çoğu spermden ziyade yumurtadan kaynaklanır ve bir kadının yumurta yaşına göre daha yaygın hale gelirler. Bu nedenle 35 yaşın üzerindeki kadınlarda görülen gebelik kaybının daha yüksek oranlarda olduğu görülür.

Tüp Bebek Nedir, Nasıl Yapılır?

Tüp bebekte düşük riskini azaltmak için neler yapılabilir?

Düşük yapmak, genellikle kontrolünüz altında olan bir şey değildir. Özellikle de tüp bebek yoluyla kontrollü bir şekilde hamile kalındığında, düşük ihtimalinin gerçekleşmesi kabul edilemez hale gelebilir. Bununla birlikte, sağlıklı bir tüp bebek süreci yaşamanız için önerilebilecek birkaç adım vardır:

PGS ve PGD Testleri Yaptırmak:

Kromozomal düzensizlikler düşüklerde yaygın bir faktör olduğu için genetik tarama önemli bir adımdır. Preimplantasyon genetik taraması (PGS) kayıp, ekstra, translokasyona uğramış veya hasar görmüş kromozomları taramak için kullanılır. Preimplantasyon genetik teşhisi (PGD) kistik fibroz gibi spesifik genetik bozuklukları taramak için kullanılır, ancak genel genetik tarama için de kullanılabilir. Her iki durumda da, transfer için yalnızca genetik olarak normal embriyo seçilir.

TSH Kontrolü Yaptırmak:

Anormal TSH seviyeleri ile düşük arasında bir bağlantı vardır. Eğer TSH değerlerinizde bir problem varsa vakit geçirmeden ilaç kullanmaya başlamalısınız.

Doğru Progesteronu Seçmek:

Tüp bebek döngüsünden sonra, gebeliğinizi korumak için progesteron hormonu takviyesi verilir. Bu takviyeler hap, jel veya enjeksiyon olarak bulunur. Birçok kadına hap tavsiye edilmesine rağmen, vajinal yolla alınana progesteronlar bazı kadınlarda daha iyi emilebilir.

Kan Tahlili Yaptırmak:

Pıhtılaşma bozukluğu olan kan, düşük bir tehdit olabilir. Çünkü cenine olan kan akışı da etkilenecektir. Tüp bebek döngülerinden önce tam kapsamlı bir kan tahlili yaptırmak faydalıdır. Bağışıklık sistemi hastalıkları, tiroid sorunları, trombofili ve doğal öldürücü (NK) hücreler bir kan testinde tanımlanabilir.

Enfeksiyonlara Dikkat Etmek:

Enfeksiyonlar, düşük nedeni olabilir. Tüp bebek denemesinden önce cinsel yolla bulaşan hastalıkların varlığı için test yaptırabilirsiniz. Yıkanmamış sebzelerden ve kedi dışkılarından ulaşan toksoplazma, listeria ve genel enfeksiyonlar da düşük nedenleri arasındadır.

Rahim Ağzı Kontrolü Yaptırmak:

Zayıf veya yetersiz bir rahim ağzı, ciddi bir düşük nedeni olduğu için tüp bebek öncesinde kontrol edilmelidir. Böyle bir durumda muhtemelen düşüğü engellemek amacıyla erken hamilelik döneminde bir servikal dikiş planlanabilir.

Dr. Havva Pars Ağargün

1968 yılında Kırşehir’in Mucur ilçesinde dünyaya geldi. İlk ve ortaokulu Mucur’da okuduktan sonra lise öğrenimine İstanbul Kız Lisesi’nde devam etti. 1991 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesini bitirdikten sonra Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Aile Panlaması Biriminde çalıştı. 1999 yılında Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı oldu.

Yorumlar

Bir yorum yazınız