Çocuk yetiştirmek gerçekten doğum yapmaktan daha zormuş :))

Çocuk yetiştirmek gerçekten doğum yapmaktan daha zormuş :))

Çocuk yetiştirmek gerçekten doğum yapmaktan daha zormuş :))

Merhaba hanımlar, ben de doğum hikayemi paylaşayım hatırladığım kadarıyla. Bazı sahneleri hayal meyal hatırlıyorum çünkü 🙂

İlk gebeliğimin 39. haftasında 20 temmuz günü sabah 10:11’de hisar hastanesinde normal doğumla bebeğim dünyaya gözlerini açtı. Son muayenede 2 cm açıklık ve NST de sancılar vardı. Havva hocam kızımız bizi pek bekletmeyecek bence demişti öyle de oldu. Perşembe akşamı ben sancılarımı daha belirgin hissetmeye başladım. Bu arada önceki haftalarda ahududu çayları, hurmalar, yürüyüşler, yoga vs ne varsa yapıyordum. Sancılar düzensiz olduğu için evde dinlenerek geçireyim dedim, arada bir de saate bakıyordum. Gece 10 gibi on dk’ da bir hissetmeye başladım ama bazen de beş dk ‘da bir geliyordu. Tuğba ebeyi aradım, duş alıp yat uyu uyuyamazsan hastaneye gidebilirsin dedi. Ben içimden kesin dayanırım dedim, duş aldım yatağa girdim uyumaya çalıştım ama baktım olmuyor saat bir gibi eşime dedim bir gidelim ne olur ne olmaz. Açıklık vs yoksa geri geliriz zaten. Geri geleceğimden de çok emindim ama yine de gece olduğu için çantaları aldık da çıktık. Hastaneye gittiğimizde Havva hocam yatış kararı verdi, sonrasında Tuğbacığım meryem ana otuyla koştu geldi hemen, halbuki kızcağız daha bir iki saat önce başka bir doğumdan eve girmişti, hakkını helal etsin uyutmadık 🙂 O arada açıklığım da 3 cm’e ilerlemişti. Gece boyu dalgalar gelmeye devam etti. Bir yanımda eşim, bir yanımda Tuğba nefesler, masajlar ve dualarla dalgaların içinden geçip geçip çıkıyordum. Her ikisinden de Allah razı olsun, varlıkları çok büyük destekti kendi başıma dayanabilir miydim bilmiyorum. Bu arada biraz mide bulantısı da oldu ama sonra geçti. Size tavsiyem benim durumumda olursanız hastaneye aç gitmeyin, doğum yaklaşınca bir şey yiyemiyorsunuz çünkü 🙂 Öyle böyle derken açıklık da dalgaların şiddeti de artıyordu ama nefeslerle atlatıyorduk çok şükür. Sabah namazından sonra Havva hocam geldi. Kapıdan odaya girdiğini görünce sanki yıllardır beklediğim bir kurtarıcıyı görmüş gibi sevindim ve rahatladım. Nasıl bir güven duygusu ise insan o anda kendini bırakıyor, dedim tamam bundan sonrası kolay olacak inşallah. Öyle de oldu gerçekten. Sonlara doğru dalgalar iyice güçlenmişti, “artık dayanamıyorum” dediğim noktada bir baktım “10 cm, hadi doğumhaneye” dediler. Doğumhaneye Havva hocamla yürüyerek gittik. Ikınma hissi de gelmeye başlamıştı. Masaya geçince bir deneme yaptık ama çok güçsüzdüm. Havva hocam diğer annelere yaptığı gibi bana da eldiven takip bebeğin başını hissettirdi. Başta istememiştim ama bebekle öyle bir temas kurmak doğumu kesinlikle olumu etkiliyor. Aslında içeri girmeden önce Tuğbayla sözleşmiştik. Her kafadan bir ses çıkacaktı, ben sadece onu dinleyecektim ama doğum anında benim tek duyduğum Havva hocamın sesiydi. “Hadi Zeynep” dediğini duya duya tüm gücümü toplamaya çalıştım ve tekrar var gücümle ıkındım. Sonrasında Allah’ın izniyle ve doğumhanedekilerin desteğiyle bebeğim dünyaya geldi. Kızımı kucağıma koyduklarında çok tuhaf hissettim; boşluk desem değil, mutluluk desem o da değil. Sadece bir rahatlama ve huzur anıydı galiba. Herkes gülüp konuşup bebeği severken ben sessizce etrafa bakıyordum :)) Bu arada komik bir detay: Doğumhaneye girerken eşime burada işimiz en az bir saat sürer demişler o da odaya gidip bir iki lokma atayım ağzıma alelacele demiş 🙂 Fakat doğum sadece on beş dk sürünce hemşireler apar topar çağırmışlar, çok şükür son anda da olsa doğuma yetişti :))

Velhasili bizim küçük kuşumuz böyle geldi dünyaya. Doğum yapacak annelere tavsiyem: önce Allah’a, sonra Havva hocam ile ekibine ve tabii ki muhakkak kendinize güvenin, her şey çok güzel olur inşallah. Doğum sonrası kanama ve dikiş süreci bazen uzun ve acılı olsa da sonra vücut kendini toparlıyor. Bir de tabii doğum öncesindeki hazırlık, nefes egzersizleri, yoga, meditasyon çalışmaları, yürüyüşler, pozitif düşünce ve doğru beslenme, süreci çok daha kolaylaştırıyor. Ben en son ana kadar her şeye zihnen ve kalben hazırlıklı gittim, en son anda sezaryen bile olsa pişman olmazdım ama Allah’ın izniyle doğal bir doğum gerçekleşti. Başta Havva hocama, Tuğba ebeye, eşime ve yanımda olan herkese minnettarım. Allah herkese gönlündeki gibi keyifli ve kolay bir doğum nasip etsin inşallah… Çocuk yetiştirmek gerçekten doğum yapmaktan daha zormuş :))

Z.Y.H

Dr. Havva Pars Ağargün

1968 yılında Kırşehir’in Mucur ilçesinde dünyaya geldi. İlk ve ortaokulu Mucur’da okuduktan sonra lise öğrenimine İstanbul Kız Lisesi’nde devam etti. 1991 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesini bitirdikten sonra Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Aile Panlaması Biriminde çalıştı. 1999 yılında Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı oldu.

Yorumlar

Bir yorum yazınız