SSVD – Sezaryen Sonrası Vajinal Doğum
SSVD Nedir?
SSVD, sezaryen yöntemiyle doğum yapmış kadının bir sonraki doğumunu vajinal olarak gerçekleştirebilmesidir. Geçmiş yıllarda benimsenen “bir kere sezaryen, daima sezaryen” düşüncesi, gelişen tıp bilgileriyle birlikte yerini yeni bir doğum yöntemine bırakmıştır. Bu yöntem; sezaryen sonrası vajinal doğum, yani kısaca SSVD olarak bilinmektedir. SSVD ile birlikte daha önce sezaryen doğum yapmış birçok kadın için, vajinal doğum da tercihler arasına girmiştir.
Sezaryen sonrası normal doğum, sezaryen tecrübesi yaşamış olmasına rağmen vajinal doğum yapmayı arzulayan kadınlara verilmiş önemli bir haktır.
Sezaryen sonrası vajinal doğum (SSVD)
Son yıllarda tüm dünyada sezaryen oranları oldukça artmıştır. Türkiye sezaryen oranında 2016 yılında birinci oldu! Bu eğilim muhtemelen kadınların geç doğum yapmaya başlaması, daha küçük aile boyutlarını seçmelerini, artmış BMI (vücut kütle indeksine) sahip olmaları, doğum şekli olarak sezaryen doğumu (ilk kez veya ikinci kez) tercih etmeleri ile ilişkili. Birden fazla doğum yapan kadınların üçte biri daha önce sezaryen olduğu için, sezaryen olmaktadırlar. Bu eğilime paralel olarak SSVD (sezaryen sonrası vajinal doğum) sayısı artmaktadır.
SSVD tek, zamanında, baş gelişlerde, bir kez sezaryen olmuş kadınlarda, rahim kesisi rahmin alt bölgesi olduğunda çoğunlukla güvenilir ve başarılı iken yine de anne ve bebek için belirli risklere sahiptir. Daha önce sezaryen olmuş kadınlarda doğum için karar verirken (SSVD, İstemli Sezaryen) son karar kadının bireysel özellikleri dikkate alındıktan sonra olmalı ve kadının kararına saygı duyulmalıdır.
Bu içeriğimizi okudunuz mu: Sezaryen Doğum Nedir, Nasıl Yapılır?
Sezaryen sonrası vajinal doğumun (SSVD) faydaları nelerdir?
- Hastanede yatış süresi azalır.
- Doğum sonrasında daha çabuk toparlanma ve hızlı iyileşme görülür.
- Bebekle daha hızlı iletişim kurulabilir. Doğumdan sonra en kısa sürede bebeğin emzirilmesi anne sütünün gelmesi için önemli bir etkendir.
- Doğum sonrasında meydana gelebilen ağrı, şiddetli kanama, kan pıhtılaşması, ateş, kan nakli, rahim enfeksiyonları gibi komplikasyonlarla daha az karşılaşılır.
- Vajinal doğum ile birlikte, bebek doğum anında birtakım bakteriler kazanmaktadır. Bu durum ilerleyen dönemlerde bebeğin solunum sorunlarıyla daha az karşılaşması için önemlidir.
SSVD riskleri nelerdir?
- SSVD yönteminin en büyük tehlikesi rahim rüptürü adı verilen, geçmiş sezaryen oluşan kesi yerinin yırtılmasıdır.Böyle bir durumda bebeğin kalp atış hızı yavaşlayacağı için, bebek için hayati tehlike başlayacaktır. Önceki sezaryende rahime atılan kesinin dikey olması, riski çok fazla artıracağından bu tür durumlarda normal doğum tercih edilmez. Rahimdeki kesi yataysa bu risk halen devam edecek olsa da, görülme ihtimali daha düşüktür.
- Doğum esnasında olağan dışı bir durum oluşursa, hastane şartlarının ve sağlık personelin bu konuda deneyimli ve öngörülü olmaması ciddi sonuçlar oluşturabilir.
- Normal doğumun önünde herhangi bir engel olması durumunda, gebenin acil sezaryene alınması gerekebilir. Bu durum SSVD için kararlı olan kadınlarda hayal kırıklığı meydana getirecektir. SSVD denemelerinin yaklaşık %20 ile %40’ı acil sezaryen ile sonlanmaktadır.
- SSVD yönteminde oluşabilecek enfeksiyonlar, planlı sezaryen veya diğer normal doğumlara oranla daha fazladır.
Kimler sezaryen sonrası vajinal doğum için uygundur?
- Daha önce en fazla 2 kez sezaryen olanlar,
- Sezaryen haricinde herhangi bir rahim ameliyatı geçirmeyenler,
- Önceki sezaryen kesisi yatay olanlar,
- Daha önce başarılı bir normal doğum gerçekleştirenler,
- Bebekte ve annede normal doğuma engel olabilecek herhangi bir komplikasyon olmayan kadınlar SSVD için uygun adaylardır.
Sezaryen sonrası vajinal doğumu engelleyen durumlar nelerdir?
- Anne adayının aşırı kilolu olması.
- Önceki sezaryenden sonra 2 yıldan daha az bir zamanın geçmiş olması.
- Bebeğin normalden daha fazla kilolu olması.
- Kadının doğum kanalında darlık veya başka bir engelin olması.
- Kadının ileri yaşta olması.
- Normal doğum esnasında ıkınmaya engel olacak solunum veya kalp rahatsızlıklarının bulunması.
- Bir önceki sezaryene sebep olan problemin halen bulunması.
SSVD başarı oranı nedir?
Sezaryen sonrası vajinal doğum deneyen kadınların %60 ile %80 oranlarında başarılı olduğu görülmüştür. Bu rakam, SSVD’nin başarılı bir yöntem olduğunun kanıtıdır. Ancak bu konudaki en önemli husus, kadının SSVD kriterlerine uygun olup olmamasıdır. Herhangi bir problemin olması durumunda anne ve bebeğin hayatı ön planda tutulmalı ve yeniden sezaryen yapılmadır.
SSVD isteyen gebelerin, başarı oranının yükselmesi için uygulaması gereken bazı etkenler bulunmaktadır. Gebeliğin ilk dönemlerinden itibaren hekim kontrolleri aksatılmamalı, kilo alımına dikkat edilmeli, sağlıklı beslenilmeli, düzenli olarak egzersiz yapılmalı ve gerektiği takdirde gebeler için özel olarak hazırlanmış doğum kurslarına gidilmelidir.
Rahim açılması ve yırtılma
Rahim kas tabakası açılmış dış zarı sağlam ise açılma olarak tanımlanır. Hem kas hem de dış zar ayrılmış ve/veya idrar torbasına kadar uzamış ise yırtılma olarak tanımlanır. Yırtılmanın uzaması, göbek kordon basısı, bebeğin eşi ve/veya bebeğin açılan aralıktan anne karnına geçişi, teşhisten doğuma kadar geçen zamana göre yenidoğanın durumu değişir.
Yaklaşık rahim yırtılmaların %6’sı ölümle sonuçlanır. Uzun dönemde beyin dokusunun etkilenmesi riski %0.5-19 arasında değiştiği tahmin edilmektedir. Genel olarak rahim kesi ayrılması rahim yırtılmasından daha sıktır. Rahim yırtılması daha önce vajinal doğum yapmışlarda, yapmamışlara göre daha
düşüktür.
Rahim yırtılmasının belirtileri
Her ne kadar rahim yırtılması vakaların çoğunda doğum esnasında gerçekleşmekte ise de klasik rahim kesisi olanlarda doğum başlamadan hemen önce olabilir.
- Bebek kalp hızı Değişiklikleri (en erken olan bulgulardan birisidir)
- Alt kısımlarda ağrı (sancılar arasında geçmeyen hatta epidural anesteziye rağmen)
- Alt kısımların dokunulmasında hassasiyet
- Annede çarpıntı
- Vajinal kanama veya kanlı idrar
- Göğüs ağrısı, omuz ağrısı veya aniden başlayan nefes darlığı
- Sancıların aniden kesilmesi
Sonuçta annede şok gelişir. Acil sezaryen veya doğum gerçekleşmiş ise ameliyat gerekir. Erken teşhis ve çabuk operasyon ile bebek ve annenin maruz kalacağı riskler azaltılmış olur.
İstemli sezaryenin faydaları
- Doğum gününün planlanmasını sağlar.
- Kan transfüzyonu ve enfeksiyon riski düşüktür.
- Rahim yırtılması riski oldukça düşüktür.
- İdrar kaçırma riskini azalttığı düşünülmektedir.
- Tüp bağlatma ameliyatı isteyenler için seçenektir.
- Doğumla ilişkili ölüm ve hipoksik beyin hasarı riski oldukça düşüktür.
- 39 hafta sonrası 1/1000 olan bebek ölüm riskinden kaçınılmış olur.
Sezaryenin riskleri
- Başarılı bir vajinal doğumdan daha fazla olumsuz sonuçlara sahiptir.
- Cerrahiye bağlı riski (% 0.1-2)
- Uzun iyileşme süresi
- Gelecekte yeniden sezaryene ihtiyaç duyma
- Enfeksiyon, bağırsaklarda tıkanıklık, operasyon sonrası solunum desteği ihtiyacı, yoğun bakım ünitesi ihtiyacı, damarlarda pıhtı riskinde artış, belirgin kan kaybı, anesteziye bağlı yan etkilerde artış
- Yenidoğan solunum problemlerinde artış (SSVD’de % 2-3 istemli sezaryende %3-4)
- Operasyon süresi, bebeğin eşinin aşağıda oluşu ve yapışma bozuklukları sezaryen sayısı arttıkça artmaktadır.
Bebeğin eşine ait sorunlar, daha önce sezaryen olmayanda %1 iken sezaryen olanda %30a kadar çıkmakta, sezaryen sayısı arttıkça (aşağı yerleşimli plasenta da var ise) yapışma riski artmaktadır. Hasta bu durumlarda gerekebilecek olan sezaryen sırasında rahmin alınmasının fiziksel ve psikolojik sonuçlarına da hazırlanmalıdır.
Bu riskler nedeniyle:
- Uygun kan ürünleri
- Tecrübeli anestezist
- Yetenekli takım arkadaşları
- Girişimsel radyolojiye ulaşılabilir olmalıdır.
İstemli Sezaryen ile SSVD’yi karşılaştıracak olursak SSVD’de anne ölüm oranı oldukça düşüktür. Ama SSVD denenip acil sezaryene alınanlarda da risklerin arttığı dikkate alınmalıdır.
Sezaryenin yenidoğan için riskleri
Solunumsal riskler istemli sezaryende daha fazladır. (Özellikle 38 hafta ve öncesinde doğum gerçekleşti ise) Bir hafta geç sezaryen yapmak bile solunum problemlerini %5 azaltır. Ancak beklerken, 5/10.000 olan ölü doğum riski dikkate alınmalıdır.
SSVD’nin yapılamayacağı durumlar
Daha önce klasik sezaryen geçirmek (rahim kesisi enine yerine boyuna yapılanlar), yırtılma hikayesi, histereskopi (rahim içine özel bir aletle bakmak) veya myomektomi (myom çıkarılması ameliyatı) esnasında rahmin içerisine girilmiş olması, üç veya daha fazla sezaryen geçirmiş olmak, normal doğum yapamayacak özelliklere sahip olmak olarak sıralanabilir.
Bilimsel çalışmalarda tek sezaryen sonrası yırtılma 6.8/1000 iken birden fazla olunca 9.2/1000 olmuş, ancak kan transfüzyonu ve rahim alınması riski artmıştır. İki kez sezaryen olanlarda SSVD başarısı çalışmalarda % 62-75 olarak gösterilmiştir.
Başarılı SSVD olasılığını belirleyen faktörler
Rahmin alt parçası enine kesilmiş dikişlere sahip olan gebenin başarılı SSVD yapabilmesi kapsamlı klinik öykü alma ve gebenin muayenesinin yapılması ile belirlenebilecek faktörlere bağlıdır. Doğru vaka seçimini yapmak SSVD girişiminde bulunan kadınların %65-75’inin başarılı vajinal doğum yapmasını sağlayacaktır.
SSVD başarısını azaltan faktörler:
- Anne yaşının artması,
- Boy kısalığı,
- Obezite,
- Gebelik yaşının 41 haftadan fazla olması,
- Doğumların 24 aydan daha kısa aralıklı,
- Suni sancı ihtiyacı,
- Beyaz olmayan etnik köken,
- Epidural anestezi olmaması,
- Tahmini bebek ağırlığının 4 kg’dan fazla olması,
- Girişte rahim ağzı açıklığının 4 cm’den az olması
SSVD başarısını artıran faktörler:
- Daha önce vajinal doğum gerçekleştirmiş olmak,
- Başarılı olan SSVD,
- 4 cm veya üzerindeki rahim ağzı açıklığı veya suların gelmesi ile doktora başvuru
- Buna ek olarak, doğumun kendiliğinden başlangıcı, baş geliş, bebeğin başının aşağıya baskı yapması başarılı SSVD olasılığını artırır.
Daha önce çatı darlığı veya ilerlemeyen eylem gibi nedenlerle sezaryen olanlarda SSVD şansı daha düşüktür. Bebek ağırlığın tahmininde yanılma ve pelvisin durumu nedeniyle SSVD’nin başarısı kesin olarak tahmin edilememektedir. Çoğu doktor daha önceki sezaryen nedeni iri bebek olan gebeye SSVD’yi önerirken isteksizdir. Bunun nedeni bebeğin yine büyük olması durumunda, doğum sırasında rahmin yırtılma riski, doğumun ilerlememesi, zor doğum, omuz takılması, doğum sonrası kanama ve büyük doğum travması ile ilgili endişelerdir. 4000 gr veya daha fazla ağırlığa sahip bebeklerde SSVD şansı azalmaktadır.
SSVD ile ilgili çalışmalarda sezaryenlerindan sonra 24 ayın altında zaman geçmiş kadınlar için 2-3 kat artan rahim yırtılma riski olduğu gösterilmiştir. Önceki sezaryen, istemli olarak ya da doğum eyleminin erken döneminde gerçekleştirildiyse, sonraki doğum eyleminde, doğum yapmamış rahim ağzını uygun hale getirmek ve genişletmek için güçlü ve uzun süreli sancı gerekebilir. Buna karşın, aktif doğum eyleminden sonra sezaryen yapıldı ise SSVD eyleminde rahmin işi daha kolaydır.
SSVD başarı şansının değerlendirilmesi
Ultrason daha önce sezaryen geçirmiş kadınlarda dikiş kalınlığının doğru bir şekilde değerlendirilmesini sağlar ve bu nedenle potansiyel olarak vajinal doğum denemesinde rahmin yırtılma riskini öngörmek için kullanılabilir. Çalışmalarda, doğuma yakın ultrason ile dikiş kalınlığı ölçümü yapılmış ve çok incelmiş olanların yırtılma riski taşıdıklarını, kalın dikişlerin ise daha yüksek bir SSVD başarısına sahip olduğunu göstermiştir.
SSVD’ye hazırlanırken bilinmesi gerekenler
Doğum acil müdahale olanaklarına sahip hastanelerde gerçekleşmelidir. Bu merkezlerde acil kan transfüzyonu imkanı olmalı, sürekli bebeğin kalp sesleri dinlenmelidir. Bu durumlar sağlanmazsa en yakın tam teşekküllü yere sevki veya yeniden istemli sezaryen yapılmalıdır.
Vajinal doğumun yapılmasının uygun olmadığı durumlar hariç, sağlıklı bir gebelikte, normal dikişlere sahip sezaryen hikayesi olanlar, planlanan SSVD ve istemli sezaryen seçeneklerini her zaman doktorlarıyla tartışabilmelidir.
-
Anneye ait hususlar
Tek sezaryen geçirmiş ve sonrasında doğum seçeneklerini düşünen kadınlar, başarılı SSVD şansının % 72-76 olduğunu bilmelidir. Önceki vajinal doğum, özellikle önceki SSVD, başarılı SSVD için en önemli faktörlerden biridir ve yaklaşık %90 oranında planlanmış SSVD oranına sahiptir. SSVD seçeneğini düşünen gebelere planlı SSVD’nin 2.2-7.4/1000 rahim yırtılma riski taşıdığı bildirilmelidir. İstemli sezaryen geçiren kadınlarda rahim yırtılma riski neredeyse yoktur. Ameliyat olmamış rahimdeki yırtılma, 0.5-2.0 / 10.000 gibi oranla son derece nadirdir. Bu risk çoğunlukla üç ve üzerindeki doğum sayısı ile sınırlıdır. İstemli sezaryen ile karşılaştırıldığında planlanmış bir SSVD, kan transfüzyonu veya rahim zarlarının enfeksiyonu açısından %1 oranında ek risk taşır.
-
Bebeğe ait hususlar
SSVD’yi planlayan kadınlar, bu kararın istemli sezaryen ile karşılaştırıldığında doğumla ilişkili ölüm için 2-3/10,000 ek risk taşıdığını bilmelidir.
SSVD’nin bebeğin doğumdan sonra solunum sıkıntısı çekme riskini muhtemelen azalttığı bilinmektedir: Oranlar planlanan SSVD’de %2-3 ve istemli sezaryende % 3-4’tür.
Bu riskler ve faydalar, kadının kişisel koşulları göz önünde bulundurularak SSVD ya da istemli sezaryen seçilmelidir. Kadının kişisel motivasyonu ve tercihleri, nadir ancak ciddi sonuçların riski konusundaki tutumları, gelecekteki gebelik planları ve bu gebelikteki SSVD şansı, önceden bir vajinal doğum yapmış olup olmadığı önemli konulardır. Ayrıca, eski rahim kesisinin tipini tanımlamak için önceki sezaryen operasyon notlarının gözden geçirilmesi gerekebilir.
SSVD için gelecekteki aile büyüklüğüne ilişkin gebenin görüşleri de dikkate alınmalıdır. Gelecekteki hamilelik sayısının planlanması, SSVD veya istemli sezaryen için karar verme sürecinde dikkate alınması gereken önemli bir faktördür. Gelecekteki gebelikleri düşünen kadınların, başarılı SSVD’ye sahip oldukları takdirde, gelecekteki gebeliklerinde komplikasyon oranının düşüklüğü nedeniyle SSVD’yi tercih etmeleri kolaylaşır.
-
Bebeğin eşinin yeri
Tüm gebeliklerin yaklaşık % 4’ünün, 18-20 hafta ultrason taramasında aşağı yerleşimli eşe sahip olduğu tespit edilmiştir. Yaklaşık 36. haftada eşinin yeri için tekrar taranması üzerine, bu düşük yerleşimli eşlerin sadece % 10-15’i aşağı yerleşimli eş (% 0.5) olarak teşhis edilecektir. Patolojik olarak yapışık eş riski, sezaryen doğum sayısı ile birlikte artmaktadır. Aşağı yerleşik eşi olan bir hastada, takip eden birinci, ikinci, üçüncü, dördüncü ve beşinci tekrar sezaryen doğumlarında yapışık eş riski 3, 11, 40, 61 ve % 67’dir. Annenin maruz kalacağı riskler, sezaryen sayısı arttıkça artmaktadır. Bu nedenle, beş aylık taramada aşağı yerleşimli eşi olan ve daha önce sezaryen ile doğum yapan kadınlar 32-34 haftada yeniden kontrol edilmelidir. Bebeğin eşinin aşağıda olduğu tespit edilirse yapışma bozukluğu için doppler ultrason ve MR kontrolleri yapılır.
-
Doğum sırasında bakım
SSVD önerilen gebe, daha önceki cerrahiyi takiben rahim kesisinin uzatılması veya enfeksiyon gibi herhangi bir komplikasyona sahip olmamalıdır. Doğum acil bakım şartlarını karşılayan bir hastanede planlanmalı, sürekli NST ile bebeğin izlenebileceği ve ileri yenidoğan bakımına sahip olan, güvenli bir ortamda yapılmalıdır.
SSVD’yi seçen kadın, doğum başladıktan sonraki erken dönemde hastaneye gelmesi konusunda uyarılmalıdır. Hastaneye geldiğinde kan grubu ve hemogram için kan alınmalıdır. Kadının doğumun başlangıç döneminde hareket etmesine izin verilmelidir. Aktif doğum eylemi başladıktan sonra sürekli bebek kalp atış hızı kontrolü (NST) yapılmalıdır.
Anormal bir NST rahim yırtılmasının en tutarlı ve en erken bulgusudur ve bu olayların % 55,87’sinde bulunur. Rahim ağzı açılmasında yeterli ilerleme olup olmadığını göstermek için dikkatli ve seri rahim ağzı değerlendirmeleri, tercihen aynı kişi tarafından yapılmalıdır. İstenilen ölçüde sancıların olmasına rağmen rahim ağzı açıklığında 2 saatte ilerleme kaydedilmemesi, acil müdahale ihtiyacını ortaya koymaktadır.
Detaylarıyla anlattık: NST (Non Stres Test) Nedir, Ne İşe Yarar?
Epidural analjezinin SSVD ile kullanılmaması günümüzde geçerli değildir. Geçmişte epiduralin rahim yırtılma ile ilişkili ağrıyı maskelediği düşünülmektedir. Bununla birlikte, çoğu açılma belirtisiz olduğu için ağrı ve hassasiyet bu durumda çok özellikli değildir. Doğum sırasında sıvılar ve buz parçaları kabul edilebilir, ancak katı gıdalardan kaçınılmalıdır.
-
Doğum sonrası bakım
Vajinal doğumdan sonra rahim içi boşluğunun muayenesi dikişlerde ayrılmanın saptanmasında hiçbir değere sahip değildir. Hatta enfeksiyon ve küçük bir ayrılmanın genişlemesi riskini taşımaktadır. Bu nedenle kaçınılmalıdır.
SSVD ve doğum indüksiyonu (Suni Sancı)
39 hafta veya sonrasında ölü doğum riski, önceden sezaryen olmuş kadınlarda, daha önce doğum yapmamış olan kadınlara kıyasla 1.5-2 kat daha fazladır (5/10.000-10/10.000). Bu nedenle SSVD yapmak isteyen ve doğumun kendiliğinden başlamadığı kadınlar için doktorun rehberliğinde inceleme yapılmalıdır. Rahim ağzı uygunsa, su kesesinin açılması en iyi yöntemdir ve doğumun başlaması için ekstra bir risk oluşturmaz. Su açılması doğum eylemine neden olmazsa, oksitosin (suni sancı) dikkatle kullanılabilir.
Preterm doğum, makat gelişi ve çoğul gebelik
Erken doğum gerçekleşecek olan ve daha önceki gebeliğinde sezaryen olan kadınlar, erken SSVD’nin planlı SSVD ile benzer başarı oranlarına sahip olduğu ve rahim yırtılma riskinin daha düşük olduğu konusunda bilgilendirilmelidir.
Başarılı SSVD örnekleri olmasına rağmen, önceden sezaryen olmuş ve şu andaki gebeliği makat gelişi olan gebelere sezaryen yapılmalıdır.
İkiz gebeliklerde SSVD kararı alırken temkinli bir yaklaşım önerilmektedir. İkiz gebelikteki ikinci bebeğin uygun olmayan duruşu rahim yırtılmasına yatkınlık oluşturabilir. Dolayısıyla bu kadınların birçoğunun tekrar istemli sezaryen ile doğumu sağlanır.
SONUÇ
Sezaryen ve SSVD oranları dünyada yükseliştedir. Hem tekrarlayan sezaryen hem de SSVD, anne ve bebek için doğasında olan risklere sahiptir. Bu nedenle, birincil görev, ilk sezaryen oranını azaltmak olmalıdır. Daha önce sezaryen olan bir kadında, risk faktörleri, SSVD`ye karar vermeden önce doğru bir şekilde değerlendirilmelidir. Doğum öncesi danışmanlık ve hastayı bilgilendirme önemlidir. Danışmanlık, istemli sezaryenin riskleri ve faydaları ile planlanmış SSVD hakkında bireyselleştirilmiş bir değerlendirme içermelidir. Yakın gözetim ve acil sezaryene hazır olmak SSVD girişimi olanlarda kötü sonuçları en aza indirmektedir.
SSVD, istemli sezaryendan biraz daha fazla risk ile ilişkilidir, ancak mutlak riskler her iki doğum şekli için de düşüktür. Bu nedenle SSVD, daha önce alt parça kesisi olan, tekil, baş geliş gebelere önerilebilir. Anne açısından en güvenli sonuç spontan doğum eylemi ve spontan vajinal doğumdur. Doğum şeklini belirleme konusunda dikkatli klinik inceleme, risklerin ve faydaların ortaya koyulması, bireyselleştirilmiş değerlendirme ve gebenin tercihi karar vermede belirleyici olmalıdır.
PRATİK NOKTALAR
- SSVD girişiminde bulunan kadınların yaklaşık %70-75’i başarılı vajinal doğum yapacaktır.
- SSVD, baş geliş, tekil, miad (zamanında) gebeliği olan, alt parça yatay kesi ile sezaryen doğum yapmış kadınların çoğunda güvenlidir ve başarılıdır.
- SSVD ile ilişkili en önemli risk rahim yırtılması (rüptürü) ve buna bağlı istenmeyen sonuçlardır.
- SSVD ile rahim yırtılma riski %0.3-0.7’dir.
- Gebe kadınla doğum sırasındaki riskler hakkında ayrıntılı konuşmadan SSVD yapılmamalıdır. Acil kan nakli ve sürekli bebek takibi gibi tüm doğumla ilgili olanakların bulunmadığı birimlerde SSVD gerçekleştirilmemelidir.
- Önceki vajinal doğum, özellikle önceki SSVD, başarılı SSVD için en iyi önbelirteçtir.
- Bebek kalp hızı değişiklikleri çoğunlukla rahim yırtılmasının en erken belirtisidir. Kardiyotokografi (NST) ile doğum süresince bebeğin sürekli takibi önerilmektedir.
Son olarak eğer Doğum sancısı ilk nasıl başlar öğrenmek istiyorsanız http://www.havvaagargun.com/dogum-sancisi-ilk-nasil-baslar/ adresimizden tıklayarak daha fazla bilgi edinebilirsiniz.
Sıkça Sorulan Sorular
[sp_easyaccordion id=”3969″]
Yorumlar