Tüp Bebek Sonrası Akıntı

Tüp Bebek Sonrası Akıntı

Tüp Bebek Sonrası Akıntı

tüp bebek sonrası akıntı

İlaç kullanma, yumurta toplama, embriyo oluşturma ve oluşturulan embriyoların transfer edilmesi gibi birçok incelikli süreçten oluşan tüp bebek tedavisi sona erdiğinde, çiftler için tedirgin ancak umut dolu anlar başlar. Bu dönemde kadında vajinal akıntıların oluşması beklenmedik bir durumdur ve endişe yaratabilir. Birçok vakada olduğu gibi tüp bebek sonrası akıntı da çoğu zaman tehlikeli bir belirti değildir.  Fakat tüp bebek sürecinin bu durumdan olumsuz olarak etkilenmemesi için kontrol edilmesi gerekebilir.

Vajinal akıntı nedir, neden oluşur?

Vajinal akıntılar, her yaş grubundaki kadında görülen ve çoğu zaman olağan kabul edilen doğal bir durumdur. Normal vajinal akıntı, sağlıklı bir bedensel işlevdir. Vajinayı temizlemek ve korumak için gerçekleşir. Egzersiz, hormon ilaçlarının kullanımı, cinsel istek, duygusal stres gibi faktörler akıntıyı tetikleyebilir.

Virüslerin ve bakterilerin neden olduğu enfeksiyonlar da akıntıya sebebiyet verebilir. Enfeksiyon nedeniyle oluşan akıntıların genel özelliği renkli, kötü görünümlü ve kötü kokulu olmasıdır. Özellikle tüp bebek döneminde böyle bir belirtinin meydana gelmesi istenmeyen bir durum olacaktır. Bu sebeple akıntının yoğunluğu, rengi ve kokusu dikkatle takip edilmelidir.

Tüp bebek sonrası akıntı normal midir?

Tüp bebek aşamaları esnasında kullanılan hormon takviyeleri, rahim ve yumurtalıkları tetikleyen tıbbi aletler gibi birçok faktör akıntının oluşması için temel sebeptir. Ayrıca akıntı, gebeliğin de bir belirtisi olabilir. Akıntının türü, nedeninin belirlenmesindeki en önemli unsurdur.

Embriyo transferinden sonra şeffaf akıntı neden olur?

Genellikle progesteron hormonu vajinal yolla alındıktan sonra, kadının yüksek hormonal düzeylerine bağlı olarak embriyo transferinden sonraki ilk günlerde akıntı görülür. Şeffaf, renksiz, kokusuz bir akıntı tehlikeli bir durumun işaretçisi değildir. Birçok kadın, tüp bebek tedavisi esnasında oral veya vajinal yoldan ilaçlar almaktadır. Hormon takviyesi içeren bu ilaçlar, akıntıyı arttığı için normal kabul edilmektedir. Şeffaf bir akıntı, tedavinin gidişatını olumsuz yönde etkilemeyecektir.

Transferden sonra kahverengi akıntı neden olur?

Embriyo transferinden sonra kadının hamile olup olmadığını öğrenmek için yaklaşık olarak 2 hafta sonra gebelik testi uygulanır. Bu süre zarfında pembe veya kahverengi renginde, az miktarda gelen akıntı çoğu zaman başarılı bir yerleşmenin habercisidir. Kahverengi akıntı, herkeste meydana gelen bir gebelik belirtisi değildir. Bazı kadınlarda böyle bir akıntı olsa dahi gebelik oluşmazken, bazılarında ise akıntı yaşanmadan da gebelik oluşabilir.

Tüp bebek sonrası hangi akıntı türleri tehlikeli olabilir?

Tüp bebek tedavisi sonlanmış, 2 haftalık bekleme süreci içerisinde olan bir kadında meydana gelen kırmızı renkli, yoğun bir akıntının meydana gelmesi bir sorunun habercisidir. Böyle bir durumda vakit kaybetmeden bir sağlık merkezine kontrole gidilmelidir.

Ayrıca sarı, yeşil renklerde; kesik görünümlü, yoğun, köpüklü ve kötü kokulu bir akıntı vajinal bir enfeksiyonun ya da mantar oluşumunun belirtisi olabilmektedir. Tedavi başarıyla sonuçlanmış ve gebelik oluşmuşsa, gebeliğin etkilenmemesi için uygun koşullarda tedavi yapılmalıdır.

Akıntıyı takiben genital ve karın bölgesinde görülen kramp, ağrı, sancı veya ateş, halsizlik, idrar yaparken yanma gibi belirtiler mevcutsa riskli bir sonuç elde etmemek için vakit kaybetmeden hekime başvurulmalıdır.

Tüp bebek sonrası akıntı oluşması, kadınlar için stres faktörlerinden biri olsa da mümkün olduğu kadar temkinli davranmalısınız. Riskli bir durumun içerisinde olduğunuzu düşünüyorsanız muayene olmaktan kaçınmamalısınız. Tüp bebek tedavi hassas bir süreç olduğu için, meydana gelen her şeyin normalden daha fazla dikkate alınması olağandır. Hormon dengelerinin hızlıca değiştiği bu dönemde, akıntı gibi bazı belirtilerle karşılaşma oranının daha yüksek olacağı unutulmamalıdır.

Dr. Havva Pars Ağargün

1968 yılında Kırşehir’in Mucur ilçesinde dünyaya geldi. İlk ve ortaokulu Mucur’da okuduktan sonra lise öğrenimine İstanbul Kız Lisesi’nde devam etti. 1991 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesini bitirdikten sonra Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Aile Panlaması Biriminde çalıştı. 1999 yılında Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı oldu.

Yorumlar

Bir yorum yazınız