Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar

Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar dünya çapında görülen en yaygın problemlerdendir. Birçok farklı türü bulunan bu enfeksiyonların erken teşhis edilmesi önemlidir. Bazı enfeksiyon çeşitleri tamamıyla tedavi edilemese dahi, kişilerin daha uzun ve verimli yaşam sürmelerine olanak sağlanabilir. Cinsel yolla bulaşan hastalıkları ve bunların komplikasyonlarını önlemek için cinsel sağlığın korunması teşvik edilmeli, toplum bilinci güçlendirilmelidir.

Cinsel yolla bulaşan hastalık nedir?

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar, cinsel temas yoluyla bir kişiden diğerine geçen enfeksiyonlardır. Bir enfeksiyon, bakteri, virüs ya da parazitin vücuda girip büyümesiyle ortaya çıkar. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara vücudun sıcak, nemli yerlerinde üreyen bakteri ve virüsler neden olmaktadır. Penis, vajina, ağız ve anüs; bu tür virüslerin üreyebilmesi için ideal ortamlardır. Cinsel aktivite esnasında cinsel organlar, cilt ve mukoza zarlarıyla yakın temas içerdiğinden; zararlı organizmalar insanlar arasında verimli bir şekilde yayılır. Ağırlıklı olarak vajinal, anal ve oral seks de dahil olmak üzere cinsel temasların tümünde geçiş görülebilir. Bazı enfeksiyon türleri, kan veya kan ürünleri gibi cinsel olmayan yollardan da aktarılabilir. Frengi, hepatit B, HIV, klamidya, bel soğukluğu, herpes ve HPV ise hamilelik ve doğum sırasında anneden çocuğa bulaşabilir.

Virüsler; tokalaşma, kıyafet veya tuvalet kapağı paylaşımı gibi geçici temas yoluyla yayılmamaktadır. Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar her yaş grubundaki ve cinsiyetteki insanlar için büyük bir risktir.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar nelerdir?

Cinsel yolla bulaşan en yaygın hastalıklar şunlardır:

  • HIV:

HIV, vücudun enfeksiyonla savaşma yeteneğini yok eden bir virüstür. HIV hastaları, enfeksiyon bulaştıktan sonra uzun bir süre boyunca hasta görünmeyebilir veya kendilerini hasta hissetmeyebilir. Erken teşhis ile birlikte tedavi edilmezse, yaşamı tehdit eden birçok hastalık ve bazı kanser türlerini geliştirme riski oluşur. Virüs, sıklıkla cinsel aktivite sırasında veya enfekte olmuş iğnelerin paylaşımıyla bulaşır.  HIV hamilelik, doğum ve emzirme sırasında bebeğe geçebilir. Hamileliğin başlangıcında HIV pozitif olduğu biliniyorsa, virüsü bebeğe geçirme şansını büyük ölçüde azaltan tedaviler yapılabilir.

  • İnsan papilloma virüsü (HPV):

En yaygın enfeksiyonlardan biridir. Bazı HPV tipleri üreme organlarının iç veya dış alanlarında genital siğile neden olabilir; cinsel partnere yayılabilir. Genital siğiller için tedavi olsa bile, virüs vücutta kalır. Hamile bir kadında çok sayıda siğil varsa, büyümeler vajinal doğumun yapılmasını zorlaştırabilir. Eğer siğiller doğum kanalını tıkarsa kadının sezaryene ihtiyacı olabilir. Diğer birçok HPV türü belirtiye neden olmaz. Bu nedenle, kişi virüslü olduğunu bilemeyebilir.

Çoğu durumda, virüs kaybolur ve sağlık sorununa neden olmaz. Ancak virüs devam ederse normal hücreler değişebilir ve anormal hale gelir. HPV 16 ve 18 gibi yüksek riskli tipleri olan HPV enfeksiyonu, kadınlarda rahim ağzı kanseri riskini arttırmaktadır.

  • Klamidya:

Kolayca tedavi edilebilen, en sık teşhis edilen enfeksiyondur. Hem erkekleri hem de kadınları etkileyebilir. Kadınlarda tedavi edilmeyen klamidya, pelvik inflamatuar hastalığına (PID) yol açabilir. Ancak, klamidya hastalarının çoğunda enfeksiyon semptomları az görülür veya hiç yoktur. Hamilelikte klamidya varsa, enfeksiyon doğumda bebeğe geçebilir.

  • Gonore (Bel soğukluğu):

Vajinadan, penisten veya rektumdan boşalma, ağrılı veya zor idrara çıkma, bağırsak hareketleri veya azalmayan boğaz ağrısına neden olabilir. PID, tubal gebelik ve kısırlık gibi en yaygın ciddi komplikasyonlar kadınlarda görülür. Erkeklerde prostat veya epididim enfeksiyonu oluşabilir. Antibiyotiklerle tedavi edilebilen gonore, doğum sırasında bebeğe geçebilir.

  • Genital herpes:

Genital herpes enfeksiyonlarına herpes simpleks virüsü (HSV) neden olur. Belirtiler, genital, kalça veya rektal bölgede ağrılı kabarcıklar veya açık yaralar içerebilir. Herpes yaraları genellikle birkaç gün içinde kaybolur. Virüs, yaşam boyu vücutta kalır ve yaralar zaman zaman geri dönebilir. HSV için bir tedavi yoktur. Ancak ilerleme durdurulabilir ve semptomlar kolaylaştırılabilir. Ayrıca, doğum anında bebeğe de yayılarak çok ciddi enfeksiyonlara neden olabilir.

  • Frengi (Sifiliz):

Frenginin ilk belirtisi genellikle penis, vajina, ağız, rektum veya cinsel organların çevresindeki ciltte ortaya çıkan ağrısız kabartılardır. Tedavi edilmeyen frengi, ileri aşamalara gidebilir ve zamanla kalp ve merkezi sinir sisteminde sorunlara neden olabilir. Frengi antibiyotiklerle tedavi edilebilir. Hamile kadınlarda tedavi edilmemiş enfeksiyon, bebek için tehlikelidir ve ölümcül sorunlara neden olabilir.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar ne zaman belli olur?

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar nelerdir?

Cinsel yolla bulaşan hastalıklar hiçbir belirti oluşturmayabilir. Ancak; aşağıda belirtilen semptomların mevcut olması halinde mutlaka test yaptırılmalıdır:

  • Vajina veya peniste olağandışı akıntı
  • İdrar yaparken zorluk veya ağrı
  • Cinsel organda kabarcıklar, siğiller veya yaralar
  • Genital bölgenin üzerinde veya çevresinde döküntü, çatlak ve tahriş.

Cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların teşhisi pelvik ve fiziksel muayene, kan testi, idrar tahlili, sıvı veya doku örneği yapılarak gerçekleşir.

Cinsel yolla bulaşan hastalıklardan korunma yolları nelerdir?

Cinsel olarak aktif olan her bireyin cinsel yolla bulaşan hastalıkları önlemek için uygulaması gereken birtakım unsurlar bulunmaktadır:

  • Aşı olmak:

HPV ve Hepatit B gibi enfeksiyonlara karşı korunmak için aşılar mevcuttur.

İlginizi çekebilir: HPV Tiplemesi ve HPV Aşısı

  • Prezervatif kullanmak:

Prezervatif, cinsel ilişki esnasında bulaşabilecek enfeksiyonları önlemenin en iyi yoludur. Ancak, prezervatifin temastan önce takıldığından emin olunmalıdır. Doğum kontrol hapları, spiral, implant veya diyafram gibi diğer doğum kontrol yöntemleri cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlardan korumamaktadır.

  • Test yaptırmak:

Düzenli olarak test yaptırmak, kişinin ve partnerinin korunmasında önemlidir.

  • Tek eşli olmak:

Sadece bir partnerle cinsel ilişkide bulunmak, enfeksiyon riskini düşürebilir.

Dr. Havva Pars Ağargün

1968 yılında Kırşehir’in Mucur ilçesinde dünyaya geldi. İlk ve ortaokulu Mucur’da okuduktan sonra lise öğrenimine İstanbul Kız Lisesi’nde devam etti. 1991 yılında Cerrahpaşa Tıp Fakültesini bitirdikten sonra Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği Aile Panlaması Biriminde çalıştı. 1999 yılında Kartal Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı oldu.

Yorumlar

Bir yorum yazınız